‘'7-8 yaşında bacaklarım arasından gelen dürtüleri hissetmeye başladım, anlamadığım bir yangın gibiydi. O kadar güçlü ve yoğundu ki kendime dokunmak zorundaydım. Kafayı seksle bozmuştum...''
ROCCO...
Porno dünyasındaki adıyla; ‘'İtalyan Aygırı''
Arkadaşlarım Rocco'nun belgeselini izle dediklerinde izleyeceğim şeyin zihnimde oluşan imgesiyle belgeseldeki Rocco arasında dağlar kadar fark vardı. Belgesel bittiğinde dilimden düşen kelimeler şu oldu: Hüzünlü bir penis!
Penisin hüznü olmaz elbet ama penisini hayatın merkezine koymuş bir adam olabilir. Görünen o ki Rocco'ya penisini hayatın merkezine koymak seks bağımlılığını yaşatırken, işin içine zeka ve aklı eklemek, seks bağımlılığından iyi paralar kazanmanın, ünlü bir star olmanın yolunu açmış.
‘'İlk mastürbasyonu yaptığımda 7-8 yaşındaydım. Öğle yemeği için eve geldim. Ve banyoya gittim. Penceresi, annemin çamaşır yıkadığı balkona açılıyordu. Mastürbasyonun ortasındaydım. Biranda birinin beni izlediğini hissettim. Kafamı çevirip baktım ve annemin beni izlediğini gördüm. Şok eden, gerçek üstü bir deneyimdi. İnanılmaz utandım.''
Şema kuramı içinde psikodinamik kuramın etkileri yer alsada analitik yorumlara girmez. Şema kuramı çocukluk anılarındaki incinmiş çocuğun yüklü duyguları ve o duyguların oluşturduğu şemalar üzerinden yol alır. Çok erken bir yaşta en mahrem anlarınızdan birini yaşarken sizi gözetleyen annenizle göz göze gelip o an içinde hissettiğiniz güçlü bir utanç duygusu.... ‘'Nasıl baş eder çocuk sorasında bu duyguyla?'' diye sorar şema kuramı. Ve ben de bu soruya bir soru daha ekleyip sizlere sorarım; İnsan en mahrem hallerini ortaya koyan bir mesleği nasıl seçebilir? Arkasındaki şemalar ve modlar neler olabilir?
‘'Annem hafifçe gülümsedi. Bana şunu söyledi: Merak etme, bu normal. Artık bir erkek oldun, büyüdün. Şöyle diyordu o gülücük bana: Ben senin yanındayım.''
Utanç duygusunu yaşarken çocuk Rocco, anne hafif bir gülücükle onaylıyor onu. Ve Rocco anneden aldığı onay ile incinmiş çocuk yanına yerleşen ‘'utanç'' duygusunu kopuk kendini uyuşturan (zihni başka şeylerle meşgul edip incinmiş çocuk yanın yüklü duygularından kaçınmak) baş etme moduyla örtüp yetişkinliğinde porno starlığına adını yazdırır; en mahrem hallerini, en cüretkar fantezilerini, en sert şekilde eyleme dökerken!
Ve çocuk yanına utanç duygusu yerleşirken arka planda ‘'utanç'' duygusunun yaratacağı uyumsuz şema çocuk Rocco'nun ruhunda ağlarını örer. Bu şema ‘'statü arayıcılık şeması''dır. Yani, elalemin Rocco için ne düşündüğünü önemseten şemadır. Statü arayıcılık şeması konumunun, kazandığın paranın, sahip olduğun eşin, yaşadığın evin, yaptığın işin insanlar tarafından hayran kalınacak şekilde konuşulmasını önemseten şemadır. Porno yıldızlarına ön yargılı olan yanımla izlediğim Rocco belgeseli, belgesel bittiğinde devre dışı kalıp; Rocco'ya, yaptığı işi sunuş biçimine, çalışırken iş arkadaşlarına tutumuna, film çekeceği kızlarla iş görüşmeleri yaparken ki nezaketine, çocukluk yaralarını anlatırken kendini ifade ediş şekline, eşine duyduğu aşka ve oğullarıyla kurduğu ilişkideki baba kimliğine, seks bağımlılığına olan farkındalığına hayran kaldım.
‘'Rocco Siffredi olmak için hem güzele hem çirkine ihtiyaç var. Son on yıldır bu bağımlılığım sorun yaratıyor. Bir çok kez diye vurdum. Oyunculuktu bırakmazsam bağımlılığımı tedavi edemeyeceğim. Penisim her zaman bana tuzak oldu. Bu şekilde devam edersem durum çok daha kötüleşebilir. Ama bu benim tam bir pislik olduğum anlamına gelmez. Değişmeye çalışsaydım öyle olabilirdim.''
Şema kuramı derki ortamda şema var ise mutlaka modlarda oradadır. Şemalar ruhu arka planda yöneten gizli güçlerken modlar sahnenin önünde yer alır.
‘'Her gece, annem öldüğünden beri her gece, resmini çıkartır, ona bakarım. Ona şunu sorarım; yaptığım iş için, günden güne senin iznine ihtiyacım var. Bazı şeyleri yapabilmem adına bana izin vermen gerek...''
‘'Onu seviyordum ve bugün hala seviyorum. Onu unutamıyorum, içimde taşıyorum onu. Ve içimde taşımaya da devam edeceğim, bir tür vicdan gibi. Annemin gözleri bana şunu diyormuş gibi: ‘'Burada iyi yapıyorsun. Burada kötü yapıyorsun.''
Aşırı vicdanın şema kuramındaki mod karşılığı cezalandırcı ebeveyn modudur. Ebeveyn modları zihinsel iç ses olarak ruhtaki yerlerini alırlar. Çocuk cezalandırıcı ebeveyne ne kadar maruz kalırsa ruhunda cezalandırcı ebeveyn modu o kadar gelişir. Ve yetişkinliğinde zihinsel iç ses olarak sahnedeki yerini alır. Sıklıkla yargılayıcı bir tonda fikir beyan eden cezalandırcı ebeveyn modu benliğin içine geçmiş bir ‘'mod'' olarak varlığını gösterir.
‘' Çocukken rüyamda şeytanı gördüm. Ona derdim ki: Beni ünlü edersen, birgün sana borcumu öderim. Benim şeytanım, cinselliğim. Bazı şeyleri düşündüğüm oldu... Karanlığı, kendini gerçekten yok etmeyi. Boşluğun çekimine kapıldığınız zaman, var olmayan bir cinselliğin, herkesi kusturacak görüntülerin, yanlış bir şey var demektir. Ve kontrolü kaybettiğinizde, bu da sizi kaosa götürür.''
Kontrolü (aşırı telafi baş etme modu) kaybedip kaos hissi yaşatan şemaların en etkili iki tanesi bir madalyonun iki yüzü gibi beraberlik yaşayan cezalandırcılık ve fedakarlık şemalarıdır. Cezalandırıcılık şeması ‘'yanlış ve hata varsa ceza var'' inancı taşırken, fedakarlık şeması ‘'ona yardım etmezsen o sorununu halledemez'' der. Ve her iki şema aşırı vicdan şeması adı altında şema kuramında yerlerini alırlar. Psikoloji biliminde ‘'bir şeyin aşırısı her zaman sıkıntıdır'' diye geçer. Ve Rocco da ses verir bir röportajında: ‘'Her filim çekiminden eve gittiğimde aşırı vicdan azabıyla eşime sarılıp af dilerim. Affedilirim...''
‘'Özellikle bir gün bütün hayatımı değiştirdi. Sosyal konutlarda oturuyorduk. Balkondan annemin çığlıklarını duyabiliyordum. Sonra babam geldi. Yukarı baktı, ağlamadı bile. Bir şey gördüğümü hatırlıyorum. Korkunç bir şey. Yatağın üzerinde kardeşimin cansız bedenini.''
Ve ekler Rocco: ''Claudio ile birlikte annemin de bir parçası öldü. Öldüğü güne kadar bir daha yüzü hiç gülmedi. O acı ve sinir onu hiddetli birine döndürdü. Bazen beni kolumdan tutardı. Sinirli olduğu zaman elimden yakalardı. Bileğimden aslında. Öyle bir ısırırdı ki diş izleri kalırdı. Kardeşim öldükten sonra bile annem sofrada ona yemek koymaya devam etti. Babam ona çok kızardı. Yeter, o öldü.'' (Cezlandırcılık şemasının kökenleri)
Yaşarken ruhu ölmüş şiddet uygulayan bir anne ve kızgın bir babanın olduğu aile ortamında büyüyen Rocco, hayattan ne istersiniz sorusunu sormaya başlar çocuk yaşlarından itibaren kendine. Ve cevabı verir: ‘'Onlara daha iyi bir hayat vermeyi hayal ettim. Anneme yardımcı olacak bir şey yapmalıyım inancına sarıldım. Ve böylece penisimi kullandım. O bana yardım eder dedim.'' (Fedakarlık şeması kökenleri ve talepkar ebeveyn modun ruhtaki gelişimi)
Penisi çocuk Rocco'ya yardım etti. Acı çeken ruhu, penis yardımıyla ‘'kopuk kendini uyuşturan'' baş etme moduna girdi. Kopuk kendini uyuşturan baş etme moduyla erken yaşta mastürbasyon, sonrasında seks ile hazzın ve bağımlılığın biyolojik hammaddesi dopamin salınımı, ve ruhunun geldiği son nokta; kadınlar üzerinden seks bağımlılığı!
‘'Kadınlar benim tutkum, kadınlar benim hayatım, hiç bitmeyen bir keşif. Daima bir kadını hüsrana uğratmaktan kaçınmışımdır. Devam etmemi, daha ileri gitmemi isteyen bir kadınla karşılaşınca ona ‘Dur biraz, bitkinim. Dinlenmem gerek.' diyemem.''
Kopuk kendini uyuşturan baş etme moduyla sekse kaçan çocuk Rocco'nun aslında kaçtığı şey neydi? Tabi ki evdeki fiziksel ve duygusal şiddet!
Şiddetin içinde büyüyen bir çocuk kendini güvende hissetmez. Çaresizlik, endişe, korku, huzursuzluk, tedirginlik ve gerginlik çocuk yanının hissettiği en yoğun duygular olur. Kendini güvende hissetmeyen çocuğun ruhu tutarsızlık ve istikrarsızlık yaşatacak şemalar için hazır bir zemin haline gelir. Güvende olduğunu hissetmeyi engelleyen her şema (fedakarlık, cezalandırıldık, kuşkuculuk, dayanıksızlık, terk edilme, yüksek standartlar, karamsarlık) ruhta tehdit algısına neden olur. Ve tehdit algısı, içsel dünya için kaosun ana kaynağıdır. İçsel kaosla baş etme yolu; ya bu duygulara teslim olmak, ya bu duygulardan kaçmak, ya da aşırı telafi moduna girmekten geçer. Çocuk Rocco, bir yandan kopuk kendini uyuşturan modla sekse kaçtı, bir yandan da aşırı telafiye girip ruhun kontrolcü yanıyla uzun saatler süren ereksiyon deneyimleri yaşadı. Onu porno starlığına götüren en etkili sebep penisinin büyüklüğü değil, çekimler sırasında kesintisiz yedi-sekiz saat erekte(sertleşmiş haldeki penis) kalabilmesi olmuştur.
Rocco ruhunda istikrarsızlığa sebep olan şemaların yaratığı hissleri ne güzel ifade etmiş aşağıdaki paragrafta:
‘'Her zaman bunu yaptım. Savaştım. Kardeşim öldüğü zaman hayatın zor olduğunu anladım. Annemin acı çekişini gördüm. Hayatın güzel ama ızdırapla olduğunu öğrendim. Bütün bedenimi yıprattım, sırtımdan omuzlarıma, kollarıma ve dizlerime kadar. Her yerim ağrıyor. Ama bununla yaşıyorum. Bu iş böyle. Acı istedim; onu da aldım. Beni korkutmuyor. Yaşadığımı hissetmek için acı çekmem gerek. Yapmak zorunda değildim. Ekstrem durumlarda seks yaptım. Ekstrem! Hayatımı riske atacak kadar. Bilinçsizce, ölümü arıyordum. Öyle görünüyor ki sakin, güzel, kaygısız bir hayatta zevk alamıyorum. Onu mahvetmeye mecburum.''
Ruhundaki fedakarlık ve cezalandırcılık hatta iç içelik şemalarını Rocco'nun cümleleriyle yazmaya devam edelim: ‘'Bir ocak günü kardeşim beni aradı. ‘Annem çok hasta. Eve gelmen gerek.' dedi. Çekimlerden çıkıp derhal yanlarına uçtum. Mart ortasına kadar annemin yanında kaldım. Tam iki ay. Her gün, sabah altıda ve akşam altıda, kan kusuyordu. 12 saatte bir. Onun bütün acılarını almanın doğru olduğuna inandım hep. İsa'ya yalvardım.'Lütfen ölürken benim de aynı acıyı yaşamama izin ver.' Annem öldüğü zaman ona dedim ki; sen ve ben sonsuza dek birlikte olacağız. Sen şimdi gidiyorsun. Ama yakında ben de orada olacağım.''
Rocco annesi için ‘'hayatımdaki en önemli kadındı'' diye bahseder. Ve bugün bile 57 yaşında olan Rocco, annesinin resmini her yere yanında taşıdığını söyler. Ve ekler; ‘'Annemin güçlü bir kişiliği vardı.'General' derdik ona.Bana el kaldıran olursa babam değil, annem korurdu beni. Babam korkardı. Elinde süpürge, çekiç, kazma milleti kovalardı... Saksı fırlattığını gördüm. Millete balkondan saksı fırlatırdı! Annem bir efsaneydi...‘'
Rocco annesinin ölümüne verdiği tepkiyi ‘'oldukça tuhaf, muğlak ve gerçek üstüydü'' diyerek dile döker. Annesinin ölümüyle ilgili karısına bile söylemediği çılgınca bir şey hatırladığını söyler. Aslında birazdan okuyacağınız Rocco'nun çılgınca dediği ‘'an'' psikodinamik kurama göre oldukça anlamlıdır. Ama biz şema kuramına göre yorumlamaya çalışacağız. ‘' Bir kadın, annemin bir arkadaşı, oradan ayrılmadan onu ziyaret etmemi söyledi. Beni kollarına aldı ve ağlamaya başladı. Birlikte ağladık. Bir ara, beni çok sıkı kucakladı. Beynimde bir şey çaktı. Tuhaftı. Bir cinsel arzu dalgasına kapıldım. Annem yaşında bir kadından bahsediyoruz. Birden bire ayağa kalktım. Pantolonumu indirdim. Ve içinden dimdik olmuş penisimi çıkardım. Dili tutulmuştu. Onu ağzına soktum. Tek kelime etmedi. Üç saniye içinde ağzına boşaldım. Pantolonumu çektim, fermuarımı kapattım, utanç içinde koşarak kaçtım. Onu bir daha görmedim.''
Erken yaşta kardeşinin ölümüyle ölümle tanışmıştı Rocco. Yoksullukla boğuşan bir ailede büyüyen Rocco, birde kaybın verdiği acıyla, yasla, duygusal ihmallerle, şiddetle uğraşmak zorunda kalmıştı. Mevcut ortamda kalmanın o yaşlardaki en etkin baş etme yollarından biri ortamdan kopmaktır. Ruh koparak donma(teslim baş etme modu) reaksiyonu verir. Ve beynimiz ‘'acıdan uzaklaştırmak'' üzere programlanmıştır. Donan ruh hissetmez, hissetmek için hazza ihtiyacı vardır. Ve Rocco acıya donma reaksiyonu veren ruhunu çok küçük yaşta, yedi yaşından itibaren penisiyle mastürbasyon yaparak haz ile hissetmeye, canlandırmaya başlamıştı. Hayatımdaki en önemli kadın dediği annesi ölünce üzüntüden ve acıdan donan ruhu aynı çocukluk hikayesindeki baş etme halleriyle yeniden kendini sahneye koyacaktı, ve koydu da....Bu sefer penisine eşlik eden çocuk Rocco'nun çocuk elleri değil, yetmişli yaşlarını geçmiş yaşlı bir kadının ağzı olmuştur.
Rocco'nun hayatının büyük bir parçası kaçınma ve aşırı telafi baş etme modlarında seks ve kadın içerikli olduğunu siz de yazımı okurken düşünmüşsünüzdür. Hayatın bir diğer en önemli parçası ise karısı ve iki oğlu.
‘'Bütün arkadaşlarım çılgın bir yaşam tarzımız olduğunu sanıyor. Rocco'nun ofisine gidip iki sekreteriyle seks yaptığını. Bu doğru değil. Öyle yaşamıyoruz. Yatak odamızda çok romantiğiz. Çok daha tutucu ve doğalız.''
-ROSA Caracciolo-
Aile olmaktan vazgeçtiği bir dönemde Rocco'nun karşısına güzeller güzeli Rosa Caracciolo çıkar. ‘'O bir çiçek, saf bir ruhu var, mutlak bir saflık...'' diye tariflediği eşi Rosa'yla 27 yıldır evli. Ve iki de oğulları var.
‘'Rocco'nun karısı olduğum için çok mutluyum. Rocco'nun başka kadınlarla seks yapması beni rahatsız etmiyor. Çünkü aşk değil, seks. Bu onun işi. Filimlerini rahatlıkla izleyebiliyorum. Kocamın ne olursa olsun beni çok sevdiğini biliyorum. Sık sık kıskanıp kıskanmadığımı soruyorlar. Bu soru çok soruluyor, ama cevabım her zaman; hayır.''
Evlendikten itibaren porno film çekimleri dışında hayatına kadın girmemiş Rocco'nun. Karısına duygusal anlamda sadık bir adam. Ama cinsel anlamda?
‘'Kocamın nerede olduğunu ve ne yaptığını biliyorum. Çoğu kadın kocasının bütün gün ne yaptığını bilmiyor. Bütün bu kadınlarla çalışması onu bana giderek daha da yakınlaştırdığına inanıyorum. Bana daha çok vermesini sağlıyor.''
Fedakarlık ve cezalandırcılık şemaları aşırı vicdan yaşatan şemalardır. Ve bu şemalar Rocco'nun eşi Rosa'nın da dediği gibi ilişkide daha da fazla vermeye sebep olabilir. Cezalandırıcılık şemasının verdiği suçluluk duygusu ile fedakarlık şemasının yaşattığı verici olma halleri iki şemanın kendi aralarında bir dengeye varmalarına vesile olur mu sorusunu aklıma getirdi? İlla şemalarınız eşinizle çatışmaya sebep olmaya da bilir. Rosa Rocco'yla setlerde tanışır. Ve Rocco'dan başka kimseyle porno filmi çekmez. Kısa bir süre sonra da işi bırakır; bana göre değil diyerek. Ve Rocco'yla evlenir. Rosa, Rocco'ya ruhundaki mutlak saflığı ve koşulsuz anlayışı sunarken, Rocco da ona koşulsuz aşkı, sevgiyi, iyi bir baba olmayı, konforlu hayatı sunar... Aralarında elbette şemaların dansı ve ritmi vardır. Ama karşılıklı her şema ritmi ve dansı illa ki çift arasında çatışmalı bir ilişkiye sebep olur mu diye düşünmekte de fayda vardır.
‘'Her yıl ona şunu sorarım: Benimle ne işin var? Çok güzel, çok klassın. Neden benimlesin? Her yıl şu cevabı verir:''Sensiz canım sıkılıyor.''
-Rocco Siffredi-
Rocco, çocukları büyümeye başlayınca işi bırakma kararı alır. Ve işi bırakır, ruhen dibe vurur! Travestilere, fahişelere gider, ekstrem cinsellik yaşar. Bir yandan bağımlılığının da farkındadır. Eşi Rosa duruma el atar, ‘'Niye fahişelere gidesin? Flimlere geri dön'' der. Ve Rocco iş hayatına yeniden geri döner. Kopuk kendini uyuşturan modda setlerdeki yerini alır. Bir röportajında gazeteci sorar Rocco'ya: Duygusal etkilenmeniz olmuyor mu çekimler sırasında? Rocco cevap verir: ‘'20'li yaşlarda bu işe yeni başladığımda çekim sırasında kadının bir bakışının beni etkilemesi üzerine kendime ciddi engel koydum. Duygusal hissetme olmayacak Rocco! Bundan dolayı iş partnerimle aşk yaşamam! Orası benim işim. Sette sevişmem sadece düzüşürüm.''
Rosa'sı ile de setlerde tanışıp evlenmiştir. Ama ‘'Düzüşürken değil ilk öpücükle sevişirken aşık oldum ona.'' der...
Rocco'nun belgeseli üzerinden bütün şemaları ve modları anlatabilirim size. Malum sayfa kısıtlılığımız var. Son sözler olarak sizlere şunu diyebilirim ki şemaların yaşattığı hayat örüntülerinin ve baş etme modlarının kişiyi starlığa, şairliğe, yazarlığa, sanata, edebiyata götürmesine hep hayran kalmışımdır. Rocco'ya da hayran kaldım. Hayranlığım yaptığı işin eşi, çocukları, kendi, yaşadığı toplum için ne kadar zor olmasına rağmen yetişkin yanıyla bağımlılığının da farkında olup kendini geliştirip evrile bilmesine oldu.
Bu yazıyı babalar gününde yazıyorum. Ve oğlu Rocco'ya diyor ki: ‘'Porno yıldızı olmandan hiç rahatsızlık duymadım. Çünkü ben dünyada olabilecek en iyi babaya sahibim. Daha iyi bir babayı hayal bile edemem.'' Rocco ağlar belgeselde bu sözleri söyleyen oğlunun karşısında... Ve benim de gözümden birkaç damla yaş dökülür. Dökülen yaşlar elbette benim şema tetiklenmemin önündeki çocuk yanıma dairdir. Ama birkaç damla yaşın ifade ettiği kelimeler de şudur: Çocukluk yaralarından star çıkaran her ruhun önünde şapkamı çıkarıp saygı ve sevgiyle eğiliyorum...
İyi ki varlar, iyi ki varız...
Çağlayan Mah. 2018 Sok. Ayşe Atmaca Apt. No:1 Daire:7 Muratpaşa, ANTALYA
Bu sitede çerezler kullanılmaktadır. Sitede gezinmeye devam ederek çerezlerimizin kullanımını kabul etmiş olursunuz. Daha Fazla Bilgi