• Bağımsızlık ve kimlik dürtüsü : Gölette sürekli çoğalıp duran küçük balıklar gibi bir çocuk da kendini daha büyük ve önemli hissetmek için girişimlerde bulunur.
• Hayal Kırıklığı : Kendi çevresini istediği kadar kontrol edemediğinde üzülür ve bu küçük kontrol delisi bildiği tek şekilde karşılık verir.İstediği oyuncağı bırakması için oyun arkadaşını ısırır,oynadığı oyuncağı kapmaya çalışan başka bir çocuğa yumruk atar,televizyon önünde durup görüşünü engelleyen kardeşini iter.
• Bencillik ve sıklıkla buna eşlik eden empati eksikliği: İkinci yıllarının ortasına gelen çoğu çocuklar kendilerini hala evrenin merkezi olarak görürler ve başkalarına ilgi göstermede bir yeteneksizlik sergilerler.Yaşıtlarını duyguları olan eşdeğerleri olarak değil de nesneler olarak algılarlar.
• Dürtü kontrolünün olmaması : Bir çocuk vurmanın canı acıttığını anlasa bile bunu yapmaya karşı koyamayabilir.Ofiste sizi kızdıran birini yumruklamak isteyebilirsiniz ama uzun zaman önce toplumun bu tip davranışlar için size koyduğu kısıtlamaları kabul ettiğiniz için bu tutkunuza direnirsiniz.Bir çocuk da biri ona rahatsızlık yaşattığında aynı istekleri duyar ama henüz nasıl kontrol edeceğini öğrenmemiştir.
• Davranışının sonuçlarını görememe: Bir oyun arkadaşını ağlattıktan sonra kendini üzgün hissedebilir ama en başta bu arkadaşına vurmayarak bu sevimsiz sonucun ortaya çıkmasından kaçınmış olabileceği öngörüsüne sahip değildir.
• Sosyal beceri eksikliği : İnsanlar varolmalarına yardımcı olan kavgacı eğilimlerle doğarlar.Ama sosyal beceriler doğuştan kazanılmaz.Tecrübeyle ,daha yaşlı rolleri taklit etmeye çalışarak,deneme ve hatalarla ve başkalarının tekrar tekrar açıklamalarıyla öğrenilir.
• Sözel yeteneklerin eksikliği : Bir çocuğun hareketleri,kesinlikle kelimelerinden daha yüksek bir sesle konuşur.Henüz duygularını,gereksinimlerini,arzularını ifade edebilecek ya da sosyal bir sorununu konuşarak dışa vurabilecek sözel yeterliliğe sahip değildir.Bu nedenle sorununu ifade etmek için daha çok fiziksel yollara başvurur.
• Sebep ve sonuç ilişkisine duyduğu merak: Ara sıra gerçekleşen bir vurma olayı bilimsel sosyal bir deneyden başka bir şey olamaz:"Hımmm..,ben hasan'a vurunca ağladı;Mehmet'e vurunca da acaba aynı şey olacak mı?" Normal çocuk saldırganlığı dış etkenlerle şiddetlenebilir.Bu faktörleri yok etmeniz ya da en aza indirmeniz çocuğunuzun saldırgan davranışını azaltabilir.
Bu faktörler şunları içerir :
• Uykusuzluk:Belki çocuğunuz uykudan daha yeni kalkmıştır ve henüz ortama uyum sağlayamamıştır.Ya da azı dişleri çıktığı için geceleyin çok uyanıyordur.Y ada sadece bir gece önce uyumakta güçlük çekmiştir.
• Açlık : Yemekler arasında uzun süreler olması ve muhtemelen şeker içeriği yüksek besinler tüketmek davranış bozukluğunu ortaya çıkarabilir.
• Hastalık : Birdenbire saldırgan olan bir çocuk bir virüs veya başka bir mikrop nedeniyle hastalanıyor olabilir ya da bir hastalıktan yeni kalkmış olabilir.
• Huzursuzluk yaratan bir hayat tarzı değişikliği:Yeni bir bebek bakıcısından, onsuz tatile çıkan anne ve babasına kadar her şey çocuğu normalden daha sinirli yapabilir.
• Yetersiz ilgi: İyi davrandığında yeterince dikkat çekmeyen her çocuk,dikkat çekebilmek için gösteri yapabilir.
• Aşırı saldırgan bir çevre:Çocuğun yakın çevresinde ebeveyni,bakıcıları,kardeşleri gibi insanların sert davranışları çocukta saldırganlığı körükleyebilir.
• Fazla kontrollü bir çevre: Çocuğunuzun hiç seçim yapmasına izin verilmiyorsa hayal kırıklıkları ve bununla birlikte saldırgan eğilimleri daha da güçlenebilir.
• Kontrol etmeyen bir çevre : Hiç sınır koymayan "bırakın yapsın" anlayışındaki ebeveynler bilmeden çocuklarında saldırganlığı da içeren sınır dışı davranışlara sebep olabilirler.
• Görevini yetersiz yapan ebeveyn ya da bakıcılar: Çocuğun etrafındakiler depresyondaysa,alkol ya da bağımlılık yapan ilaçlar kullanıyorsa,anne babalık görevleriyle etkileşen evlilik ya da diğer konularda problemleri varsa,o zaman çocuk endişesini bu şekilde açığa vurabilir. Çocuğunuzun davranışının kaynağını anladığınız zaman bunun aynı şekilde sürmesine izin vermemelisiniz.Saldırgan dürtülerini kontrol etmesi konusunda ona yardımcı olmak için yapabileceğiniz çeşitli şeyler vardır.Eğer tüm çabalarınıza rağmen çocuğunuzun davranışı yumuşamıyorsa,saldırganlığı yaşıtlarından daha kalıcı bir şekilde yerleşmişse,eğer yanlış davrandığında hiç pişman olmuyorsa,insanları,hayvanları incitmekten hoşlanıyorsa o zaman doktoruyla konuşun.Eğer davranış bozukluğu bir sorunsa tedaviyi geciktirmek kısa zamanda çocuğunuzun kendine olan saygısının kaybolmasına ve daha sonra daha ciddi zorlukların ortaya çıkmasına sebep olabilir.
Bazen ebeveynler saldırgan davranışları sadece normal değil istenen bir şey olarak da nitelendirebilirler.Saldırgan çocuğun ileride başarılı bir yetişkin haline dönüşeceğini umarlar.Bu her zaman öyle değildir,çünkü saldırgan çocuklar genelde ne yaşıtları,ne de öğretmenleri ya da diğer otoriter kişiler arasında da popülerdir.İlerideki yaşamında başarılı olacak çocuk kendi isteklerini dile getirebilen ve başkalarını ezmeden istediğini elde etmesini bilen çocuktur.Bazı ebeveynler saldırganlıktan eser olmayan çocukların ezilecekleri bir geleceğe doğru gittiklerini düşünebilirler,bu da kesinlikle doğru değildir.
Çağlayan Mah. 2018 Sok. Ayşe Atmaca Apt. No:1 Daire:7 Muratpaşa, ANTALYA
Bu sitede çerezler kullanılmaktadır. Sitede gezinmeye devam ederek çerezlerimizin kullanımını kabul etmiş olursunuz. Daha Fazla Bilgi