Sosyal fobi bir kaygı bozukluğudur. Burada kişiyi kaygılandıran şey tanımadığı insanlarla biraraya gelmek, ya da kalabalık içinde bir eylemde bulunmaktır. Kişi gözlerin üzerinde olabileceği durumlardan korkar.
Sosyal fobisi olan kişiler diğer insanlarla birlikteyken sürekli olarak küçük duruma düşeceği, yanlış bir şey söyleyeceği ya da yapacağı, diğerleri tarafından aşağılanacağı ya da yanlış tanınacağı gibi olumsuz beklentilere sahiptir. Bu olumsuz beklentiler de kişinin kaygı belirtileri göstermesine neden olur. Yaşadığı kaygı da kendini ifade etmesini daha da güçleştirir.
Sosyal fobisi olan kişi korkusunun aşırı ya da anlamsız olduğunun farkında olabilir. Ancak yine de korku yaratan ortamlardan kaçınır ya da yoğun bir kaygı ve sıkıntıyla bu durumlara katlanmaya çalışır. Bu durum kişinin mesleki işlevselliğini, özgüvenini, sosyal ilişkilerini belirgin düzeyde bozar.
en sık görüldüğü durumlar şunlardır;
Eğer kişi yukarıda belirtilen durumların her birinde kaygılanıyorsa sosyal fobisi yaygın bir halde seyretmektedir ve daha fazla engellenme yaratması beklenir.
Uzman Psikolog Fulya Kaya Tezel
KİŞİSELLEŞTİRME
Olumsuz bir olayda katkısı olan diğer etkenleri görmezden gelip sorumluluğu kendi üzerine alma eğilimidir.Olayın gerisinde kendi kişiliğine yönelik anlam arama da vardır.
Örnekler;
· Öğretmen derste kızıp bağırıp çağırdığında bunu üzerine almak
· Sohbet esnasındaki suskunluğu,kendisinin sohbetinin iyi olmadığı herkesi sıktığı şeklinde değerlendirmek
· Otobüste gözü kendine takılan birisi için kendisinde anormallik olduğu için baktığını düşünme
OLASILIĞI ABARTMA
Bir olayın olma olasılığı çok düşük olsa bile kişinin aklına gelen olasılığın gerçekleşeceğine inanmasıdır.Bir olay ya da durum karşısında en düşük olasılık bile büyütülerek beynini meşgul etmesine izin verilir.
Örnekler;
· Toplantıda konuşurken kekelersem biterim
· Ya telefonda söyleyecek bir şey bulamazsam
· Ya sınavda hocamın önünde titrer ve ağlarsam,bildiklerimi yazamazsam
KORKUNÇLAŞTIRMA
Olumsuz bir olay ya da durum olduğunda bunun çok kötü olduğunu üstesinden gelemeyeceğini ve duruma dayanamayacağını ,katlanamayacağını düşünmedir.
Örnekler;
· Başkalarının benim hakkımda olumsuz düşüncelerinin olması çok korkunç
· İnsanların önünde yüzümün kızarması tam bir felaket
· Patron beni herkesin önünde terslerse buna katlanamam
· Konuşurken söyleyecek bir şey bulamamam dünyanın sonudur.
YA HEP YA HİÇ ŞEKLİNDE DÜŞÜNME
Siyah-beyaz düşünme şeklidir.Birşey ya beyaz ya da siyahtır.Kişi için aradaki gri tonları yoktur.En iyisi ,en doğrusu,en güzeli olmadıkça bunun çok kötü olacağını düşünme eğilimi vardır.Kişiye göre davranışları ya tam kabul edilebilir ya da kabul edilemez.Burada kişi aşırı bir yetkincilik peşinde koşar ve gerçekçi olmayan ölçülere göre davranır.
Örnekler;
· Sunum esnasında bir kez bile duraksamam bütün konuşmamı berbat eder
· Sınavdan yüksek almazsam bu benim aptal olduğumu gösterir
· Yaptığım işte bir tek uyarı bile almam,işi eksik ve yetersiz yaptığımı gösterir.
DÜŞÜNCE OKUMA
Başkalarının kendisi hakkında ne düşündüğü ile ilgili abartılı ve tümüyle gerçek dışı tahminlerdir.Burada kişi karşısındaki kişinin zihninden geçenleri okuma yanılgısı
içindedir.Belki de karşıdaki kişi başka bir şey düşünüyordur.Düşünce okuyan için böyle bir olasılık yoktur.Düşünce kendisinin zayıflığı,beceriksizliği ve zavallılığı ile ilgili olduğunu ısrarla düşünme eğilimi vardır.
Örnekler;
· İnsanlar bana baktığına göre bende bir tuhaflık var
· Kesinlikle benim zayıf ve kendime güvensiz olduğumu anladılar
· Sustular demekki sohbetimi sıkıcı buldular.
· Titredim,yüzüm kızardı.Benim rezilliğimi gördüler
MELİ-MALI DÜŞÜNCELERİ
Bu düşünce tarzın gerçekle ilişkili olmayan beklentiler ve dayatmalar vardır.Gerçek hayatta seçimler ve tercihler vardır.Burada ise böyle bir olasılık yoktur.Dayatma ve zorunluluklar vardır.Bu şekilde düşünmme katı ve hoşgörüsüz olmayı,esnek olmamayı,kendinden ve başkalarından yüksek beklentiler içinde olmayı,yani yetkinciliği gerektirir.
Örnekler;
· Hiç bir zaman sinirlenmemeliyim
· Hata yapmamalıyım
· Titrememeliyim,yüzüm kızarmamalı
ALGIDA SEÇİCİLİK
Belirli bir bilgiye diğerlerinden daha çok odaklama vardır.
Örnekler;
· Hocasının olumlu geri bildirimlerini görmezden gelip olumsuz bir cümlesine takılıp kalması
· Karnesindeki yüksek notları görmeyip düşük olanlara takılması
· Konuşma esnasında dinleyenleri değil sıkılanları görmesi
* Ahmet Koyuncu'nun Utangaçlık, Çekingenlik ve Sosyal Fobi adlı kitabından alıntıdır.